fazla

fazla
sf., Ar. fażla
1) Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade

Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı.

- R. N. Güntekin
2) Daha çok, aşkın

Biz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz.

- B. Felek
3) Artmış olan

Fazla ekmeğiniz var ?

4) zf. Gereksiz, yersiz bir biçimde

Fazla konuşma yeter.

5) zf. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • Fazla — Saltar a navegación, búsqueda Fazla Información personal Nombre real Muhamed Fazlagić Nacimiento 17 de abril de 1967 Origen …   Wikipedia Español

  • fazla — fàzla ž DEFINICIJA reg. količina, vrijednost ili iznos što pretječe; višak, suvišak ETIMOLOGIJA tur. ← arap. faḍlä …   Hrvatski jezični portal

  • fazla — (A.) [ ﻪﻠﻀﻓ ] 1. çok. 2. artık …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • FAZLA — Çok ziyâde, artık, artan. * İleri. *Gereksiz, lüzumsuz. * (C: Fazalât) Kazurat, pislik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • fazla gelmek (veya gitmek veya kaçmak) — çekilmeyecek, bıktıracak, tedirgin edecek bir durum almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fazla kaçırmak — alışılmış olan ölçüden çok içmek, yemek veya konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fazla mal göz çıkarmaz — ne kadar ve ne türden mal olursa olsun elden çıkarılmamalıdır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fazla olmak — dayanma gücünü aşacak davranışlarda bulunmak, çok olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haddinden fazla — zf. Gereğinden çok, aşırı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lüzumundan fazla — gerekenden çok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
https://turkish.en-academic.com/22920/fazla Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”