kırıp geçirmek

kırıp geçirmek
1) yakıp yıkarak, öldürerek, baskı veya etki yaparak büyük zarar vermek

Pakize'nin kırıp geçirdiği bir şeyi görmekten hasıl olacak tesiri temaşaya gelen çocuklara...

- H. Z. Uşaklıgil
2) çok sert davranarak darıltmak

Adamın her akşam yarım kiloyu devirdikten sonra ortalığı kırıp geçirmesinden perişan oluyorlar.

- Ç. Altan
3) tuhaf söz ve davranışlarla herkesi çok güldürmek

Hoşsohbet, şakacı bir insan olduğu için Kâzım Bey'le kaynatasını kahkahadan kırıp geçirir.

- S. Birsel
4) hayran etmek

Bir İspanyol şarkıcı var. Beyoğlu'nu kırıp geçiriyor.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ortalığı kırıp geçirmek — 1) herkesi heyecana sürüklemek Avrupa tiyatrosunda işveli gerdan kırışları, meşhur kantolarıyla, ortalığı kırıp geçirdiği zamanlar! A. İlhan 2) çok kızarak çevresindekilere bağırıp çağırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırmak — i, ar 1) Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak Taşları kırmak. Bardağı kırmak. 2) İri parçalara ayırmak 3) nsz Belirli bir biçimde katlamak Forma kırmak. 4) Öldürmek, yok olmasına neden olmak Bu yıl soğuk hayvanları kırdı. 5) Bir şeyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ortalık — is., ğı 1) Bulunulan yer, çevre Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. P. Safa 2) İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar 3) Yeryüzünün… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tırpanlamak — i 1) Tırpanla biçmek 2) mec. Bir topluluğu yok etmek, kırıp geçirmek 3) mec. İstemediği kişilerin görevlerine son vermek 4) mec. Bir şeyi ortadan kaldırmaya, yıkmaya girişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • satır atmak — herkesi öldürmek, kırıp geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”