- koltuğu doldurmak
- aldığı görevi tam olarak başarabilecek yetenekte bulunmak
Ercüment, memurluk hayatında her oturduğu koltuğu doldurmuş...
- Y. Z. Ortaç
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ercüment, memurluk hayatında her oturduğu koltuğu doldurmuş...
- Y. Z. OrtaçÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
koltuk — is., ğu 1) Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı. H. E. Adıvar 2) Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye Ta yan beline kadar gömüldüğü… … Çağatay Osmanlı Sözlük