selam etmek

selam etmek
uzakta olan birine bir kimse veya mektup aracılığıyla esenlik dilemek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • selam — is., Ar. selām Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba Birleşik Sözler selam otu selam sabah selamünaleyküm selamünkavlen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temenna etmek — öne doğru eğildikten sonra doğrulurken eli başa götürerek selam vermek Karşımızda, yerle beraber temenna ediyor, akşam şerifleriniz hayır olsun, diye iki büklüm oluyor. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İSLÂM — (Selâm. dan) İtaat, inkıyad, bir şeye teslimiyet. Din. * Ist: Hz. Muhammed in (A.S.M.), Allah ın emriyle insanlara bildirdiği din. (İslâmlıkta, Allah a itaat etmek, Peygambere tâbi olmak ve din namına ne bildirilmişse, kalb ile dil ile tasdik ve… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esenlemek — i 1) Biriyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapmak, selam vermek, selamlamak 2) Birine esenlik dileyerek ayrılmak, veda etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • merhaba — is., Ar. merḥabā 1) Selam Sıkı fıkı dostluklarını değil, şöyle uzaktan bile merhabalarını istemiyorum. M. Yesari 2) ünl. (me rhaba:) Geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz anlamlarında bir esenleşme veya selamlaşma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temenna — is., esk., Ar. temennā Öne doğru eğildikten sonra doğrulurken eli başa götürerek verilen selam Bir temenna ile salonda hazır bulunanları selamladı. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler kandilli temenna yerden temenna Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • veda — is., Ar. vidāˁ Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme Zaten ayrılması sırasında elimi sıkışı, yüzüme bakışı, acelesi ve tuhaflığı bir vedaya benziyordu. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller veda etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş eğmek — 1) saygı göstermek için baş eğerek selamlamak Ulema, şeyhler, yerden selam verdiler, baş eğip el öptüler. R. E. Ünaydın 2) direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek, inkıyat etmek Gittikçe yükselen başı Allah a kalkıyor / Asrın baş eğdi sandığı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”