- sırası düşmek
- uygun zamanı gelmek
Söz arasında, bir sırası düşünce Salim Bey feminist'i ondan da sordu.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Söz arasında, bir sırası düşünce Salim Bey feminist'i ondan da sordu.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sırası gelmek — 1) bir başkasından sonra sıra birinin veya bir şeyin olmak 2) sırası düşmek Hani bazen sırası geliyor da maziye merbutiyet, filan diyoruz. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
münasebeti düşmek — sırası gelmek Bir münasebeti düşerse söylerim … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolu düşmek — 1) (bir yere) o yerden geçmesi gerekmek 2) (bir yere) sırası gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıra — is. 1) Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. S. F. Abasıyanık 2) Bu biçimdeki topluluğun durumu Sırayı bozmayın. 3) Belirli bir düzene ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
terettüp etmek — düşmek; doğmak; ait olmak; sırası gelmek; gerektirmek … Hukuk Sözlüğü
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tam — sf., Ar. tāmm 1) Eksiksiz, kesintisiz Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. A. Gündüz 2) Bütün, tüm 3) zf. Uygun olarak, tıpkı, aynı Tam istediğim gibi davrandın. 4) zf. Sırasında, anında Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük