- lokma (veya lokması) ağzında büyümek
- üzüntü veya iştahsızlık sebebiyle lokmasını yutamamak
Ağzımızda lokmalar büyürdü, muşambanın buz gibi teması âdeta ellerimizi yakardı.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ağzımızda lokmalar büyürdü, muşambanın buz gibi teması âdeta ellerimizi yakardı.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lokma — is., Ar. luḳme 1) Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı. Ö. Seyfettin 2) Lokma tatlısı 3) tek. Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük