pay — is. 1) Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse 2) Eşit bölüm Bunu beş pay yapın. 3) ekon. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj 4) mat. Bayağı kesirlerden birinin eşit … Çağatay Osmanlı Sözlük
çilik — pay ve pic vermek, ayak dolaşdırmak, bir nevi ayi, kınab altı, hile i pehlivan … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağıtmak — i 1) Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı. Y. K. Beyatlı 2) nsz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
it — is. 1) Köpek 2) hkr. Değersiz, terbiyesiz kimse Babaları da zaten itin biri. H. Taner Birleşik Sözler itboğan itburnu it canlı it dalaşı itdirseği it elli … Çağatay Osmanlı Sözlük
senet — is., di, tic., Ar. sened 1) Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit Bu zarflar hisse senedi dolu idi. F. R. Atay 2) esk. Dayanılan veya dayanılacak olan şey Birleşik Sözler senet sepet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üleştirmek — i, e 1) Pay ederek dağıtmak, bölüştürmek 2) Herkesin payını kendisine vermek, bölüp dağıtmak, tevzi etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEVZİ' — Dağıtmak. Herkesin hisselerini ayırıp vermek. Pay ederek dağıtmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük