- harman savurmak
- tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgâra karşı savurmak
Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
harman — is., Far. ḫirmen 1) Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi 2) Bu işin yapıldığı yer veya mevsim Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor. R. N. Güntekin 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnunun yeli harman savurmak — 1) büyüklenmek, kibirlenmek 2) çok öfkelenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
har — 1. is. Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu. A. Gündüz Birleşik Sözler har gür har hur 2. is.,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapalak — yaba ile harman savurmak, kürek … Çağatay Osmanlı Sözlük
AREMET — Savurmak için dövülüp toplanmış harman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük