kötü söylemek

kötü söylemek
(biri için) birtakım olumsuz, beğenilmeyen, istenmeyen tutum ve davranışları olduğunu söylemek, kötülemek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kötü — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı Kötü bir kalem. 2) Zararlı, tehlikeli Kötü adam. 3) Korku, endişe veren Yabancının bu kötü kasdına yalnız azmimizle karşı koyduk. R. E. Ünaydın 4) Kaba ve kırıcı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil uzatmak — bir kimse veya bir şey için kötü söylemek Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın... T. Halman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bahsetmek — den, der, Ar. baḥṣ + T. etmek Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • döşenmek — nsz 1) Döşeme işi yapılmak Yılına kalmadı, hepsi düzeldi, döşenip donandı. R. H. Karay 2) e, tkz. Birine kızarak kötü ve küçük düşürücü sözler söylemek 3) tkz. Uzun uzadıya ve yererek yazmak Başyazar bu olay üzerine gene döşenmiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilenmek — e Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”