- toz olmak
- 1) toz durumuna gelmek2) argo kaybolup gitmek, kaçmak, uzaklaşmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
toz — is. 1) Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak Bu talihsiz taşra kentinde, yolun iki yanındaki yeşilleri tozdan yitmiş ağaçlara bakmak insanı daha bir yalnız kalmışlık duygusu içinde bırakıyor. R. N. Güntekin 2) Çok küçük parçacıklara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞEAS — Toz. * Tozlu olmak. * Yayılmak, münteşir olmak. * Dirilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
toprak — is., ğı 1) Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2) sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
duman — is. 1) Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım. B. S. Erdoğan 2) Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık Köyünün … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül — 1. is. Yanan şeylerden artakalan toz madde Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler külbastı kül çöreği küldöken külkedisi kül rengi … Çağatay Osmanlı Sözlük
berbat — sf., Far. berbād 1) Kötü Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer. M. A. Ersoy 2) Bozuk Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor. S. M. Alus 3) Çirkin, beğenilmeyen Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur. B … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiçek — is., ği, bit. b. 1) Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü 2) bit. b. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım. R. H. Karay 3) mec. Davranışları hafif, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiçeksimek — nsz 1) Çiçek gibi olmak, çiçeklenmek 2) kim. Kristal durumunda bulunan bir bileşik, kristal suyunu yitirip beyazımsı bir toz durumunu almak 3) tıp Deride leke, sivilce, çiçek gibi döküntüler belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir — 1. is., Ar. esīr 1) Tutsak 2) Köle 3) mec. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse Onun güzelliğinin esiri oldular. Birleşik Sözler esir almaca esir kampı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esir almak esir düşmek es … Çağatay Osmanlı Sözlük