- toprağa düşmek
- ölüp gömülmek
Bu sabah hesap ettim, küçüğüm toprağa düşeli tam yetmiş üç gece olmuş.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu sabah hesap ettim, küçüğüm toprağa düşeli tam yetmiş üç gece olmuş.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık düşmek — 1. nsz Herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak 2. 1) herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak 2) sp. yağlı güreşte yenilgi sebebi olan sırtı veya yanı toprağa değmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
toprak — is., ğı 1) Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2) sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük