- yaşını almak
- 1) yaşı ilerlemiş olmak2) deneyim kazanmış olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yaşını başını almak — yaşı ilerlemiş olmak Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını — bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, temeli sağlam kurmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaş — 1. sf. 1) Nemli, ıslak, kuru karşıtı 2) Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze 3) is. Gözyaşı 4) argo Kötü Bugün işler yaş. 5) argo Zor Birleşik Sözler yaş çayır yaş kesim yaş pasta yaş sebze … Çağatay Osmanlı Sözlük
doldurmak — i 1) Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu. R. H. Karay 2) Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek 3) nsz Ateşli silahların içine mermi sürmek İki tabanca getirdiler, takır takır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kol — is., anat. 1) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm 2) Vücudunun bu bölümünü saran bölümü Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı 3) Makinelerde tutup çevirmeye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaş baş — is. Hayatı boyunca kazanılan deneyimlerin ve görgünün tümü Yaşım ve başım size bu uyarıyı yapmaya beni zorluyor. B. Felek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yaşı ne, başı ne? yaşını başını almak … Çağatay Osmanlı Sözlük