- telaşa vermek
- davranış ve hareketleriyle çevresindekileri heyecana, aceleye, sıkıntıya sokmak
Bir münasebetsizin denizde boğulma taklidi yaparak vapuru telaşa verdiğini uzun uzun anlatmıştım.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir münasebetsizin denizde boğulma taklidi yaparak vapuru telaşa verdiğini uzun uzun anlatmıştım.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
velveleye vermek — gereksiz telaşa ve heyecana düşürmek Susun, ortalığı velveleye vermeyin! Ne bağrışıyorsunuz? S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalığı gürültüye (veya patırtıya) vermek — gereksiz bir telaşa düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşe vermek — i 1) ateş içine sokmak Bir parça büküyor, onu tekrar ateşe verinceye kadar evvelki hazır oluyordu. M. Ş. Esendal 2) bir yeri kasten yakmak, kundak sokmak 3) mec. aşırı telaşa ve sıkıntıya düşürmek 4) mec. bir ülkeyi savaşa sokarak veya kargaşa ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaş — is., Ar. telāşī 1) Herhangi bir sebeple acelecilik Atatürk ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık. H. Taner 2) Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı. H. E. Adıvar 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük