- belirli
- sf.
Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen
Öteki arkadaşımız da belirli saatte nöbetinin başında olacaktı.
- E. BenerBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Öteki arkadaşımız da belirli saatte nöbetinin başında olacaktı.
- E. BenerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
belirli belirsiz — sf. Yarı belirgin durumda, az çok belli olan Belirli belirsiz incecik bir çizgi arasından gördüğü garip bir surat. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirli geçmiş — is., dbl. Fiilin belirttiği kavramın, içinde bulunan zamandan önce olup bittiğini kesinlikle bildiren, dı / di, tı / ti ekiyle kurulan kip, di li geçmiş: al dı, bil di, saç tı, seç ti vb … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirli nesne — is., dbl. Belirtme durumu ekini almış, geçişli fiil durumunda olan yüklemle ilgili kelime veya kelime grubu … Çağatay Osmanlı Sözlük
emekli olmak — belirli bir süre çalıştıktan sonra kanun ile sağlanan haklardan yararlanarak görevinden ayrılmak, tekaüt olmak Emekli olduğuna hayıflandığı kadar babasının ölüşüne de o kadar hayıflanıyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
esasa bağlamak — belirli bir kurala dayandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
işin kurdu olmak — belirli bir konuyla ilgili her şeyi bilmek, uzmanlaşmak Şimdi yaşlandık, bu işlerin kurdu olduk. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
şarkı söylemek — belirli bir besteye göre güfteyi uyumlu olarak okumak Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş parmağın beşi bir olmaz — belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sap derken saman demek — belirli ve doyurucu bir düşünce ortaya koyamamak Konuşma sap derken saman demek kabilinden hiçten şeylerden ibaret kalmıştır. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
şekil vermek — belirli bir biçime girmesini sağlamak, biçimlendirmek, şekillendirmek O, biraz da bana yardım olsun diye, mektepteki Amerika dan gelen gazeteleri toplar, getirir, bu işe şekil verirdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük