- hatıra (veya hatır ve hayale) gelmemek
- bir şeyin gerçekleşeceği, olacağı hiç düşünülmemek
Yemin, her hatır ve hayale gelmez cümlelerin ucunda bir kurdele, bir fiyonk gibi açılıveriyordu.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yemin, her hatır ve hayale gelmez cümlelerin ucunda bir kurdele, bir fiyonk gibi açılıveriyordu.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hatır — is., Ar. ḫāṭir 1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd 2) Gönül, kalp Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme. 3) Birine karşı duyulan saygı, sevgi Hatırınız için bu işi yaptım. 4) Durum, keyif, hâl Hatırını sormak. Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük