- iş bilmek
- becerikli olmak
En zekileri, en iş bilenleri olan Osman her şeyi anladı.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
En zekileri, en iş bilenleri olan Osman her şeyi anladı.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bilmek — 12, 22, 38, 44, 63, 127, 212, 300, 332, 394, 425, 456, 510; I I, 22; II I, 20, 222, 233, 259 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bilmek — nsz, ir 1) Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır. H. Taner 2) i Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak Yani kısacası … Çağatay Osmanlı Sözlük
işini bilmek — nereden, nasıl yararlanacağını bilmek, çıkarını bilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
antikasını bilmek — en iyisini bilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak) — çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek, bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cemaziyelevvelini bilmek — (bir kimsenin) bir kimsenin herkesçe bilinmeyen, geçmişteki her türlü yönünü veya kötü durumunu bilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ödev bilmek (veya saymak) — bir şey yapmayı kendisi için yerine getirilmesi zorunlu bir iş olarak kabul etmek, borç bilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakından bilmek (veya tanımak) — bir kimseyi, bir şeyi bütün özellikleriyle bilmek veya tanımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadrini bilmek — değerini bilmek, yararlanmak Onun kadrini iyi bilenler de var. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıymetini bilmek — önemini, değerini bilmek Güneş yalnız dirileri ısıtır. / Güneşin kıymetini bil. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzının tadını bilmek — 1) güzel yemeklerden anlamak 2) her şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak Demek sen artık ağzının tadını bilmiyorsun! Demek senin hiçbir zevkin kalmamış! A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük