- sonu gelmek
- bitmek, tükenmek, yok olmak, ölmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
pot gelmek — (iş) sonu iyi olmamak, ters gelmek İşlerin doğru gitmeyen, pot gelen yerleri çok ise de sorulunca söylenecek karşılıklar bulunmuştu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
son — sf. 1) Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. P. Safa 2) En arkada bulunan Son vagon. 3) Artık ondan ötesi veya başkası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tınmak — dinlenmek, solumak, nefes almak; dinmek, sonu gelmek, I, 206, 207, 529; II. 28, 40, 176, 204, 316; II I, 158 tın … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dünya — is., gök b., Ar. dunyā 1) Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun 2) Dış, çevre, ortam Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş. H. C. Yalçın 3) İnançları bir olan ülke veya insanlar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ecel — is., Ar. ecel Hayatın sonu, ölüm zamanı Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün. Yunus Emre Birleşik Sözler ecel beşiği ecel şerbeti ecel teri Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ecel aman verirse ecel geldi ciha … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonsuzlaşmak — nsz Sonsuz duruma gelmek, sonu olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük