ayak uydurmak

ayak uydurmak
1) yürüyüşte adım atışını başkalarınınkine uydurmak
2) ayak açmak
3) mec. kendi gidiş ve davranışını başkasınınkine benzetmek

Âdettir, genç kızlar girdikleri ailenin terbiyesine, gidişine ayak uydururlar.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ortama ayak uydurmak — çevreye uyum sağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayak değiştirmek — 1) talim yürüyüşünde kısa bir adım atmak yolu ile adımlarını başkalarınınkine uydurmak 2) ed. yeni bir uyak ile söyleyişi sürdürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • terfîk — (A.) [ ﻖﻴﻓﺮﺕ ] 1. ayak uydurma. 2. arkadaş etme. ♦ terfîk etmek ayak uydurmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ortam — is. 1) Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü Bu ağustos ayı, bir cinayet için hiç de uygun ortam değildi. H. Taner 2) mec. Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • külah kapmak — düzen, dalavere ile bir işin başına geçmek Hatta bunlar arasında öyleleri vardır ki zamana ayak uydurmak, göze girmek ve külah kapmak için gâvur mukallitliğinde birbiriyle âdeta yarışa girişmişlerdir. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”