- kulağına fısıldamak
- çok alçak ve hafif bir ses tonuyla kulağına eğilip bir şeyler söylemek
Emrullah'ı yanına çağırıp kulağına usulca bir şeyler fısıldadı.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Emrullah'ı yanına çağırıp kulağına usulca bir şeyler fısıldadı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kulağına söylemek — fısıldamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fısıldamak — i, e Başkalarının duyamayacağı kadar alçak sesle konuşmak, fıslamak Savcı, kumandanın kulağına birkaç kelime fısıldadı. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulak — 1. is., ğı, anat. 1) Başın her iki yanında bulunan işitme organı Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın 2) anat. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü Elleriyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük