- üstüne gelmek
- (bir şeyin) bir şey yapılırken veya konuşulurken çıkagelmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
birbiri üstüne gelmek — arka arkaya meydana gelmek, ara vermeden olmak Son günlerde birbiri üstüne gelen yorgunluklardan söz etti. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne — zf. 1) İlişkin, üzerine, dair Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu. S. F. Abasıyanık 2) Hesabına Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor. M. Ş. Esendal 3) ... e göre, uygun olarak Paris e yazıldı. Oradan ölçü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne kuma gelmek — evlendiği erkek, başka bir kadın almak Üstüne kuma gelmesi şart değil insanın bu acıyı tatması için. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne fenalık gelmek — aşırı derecede sıkılmak, pek bunalmak Bütün kan başıma çıktı, üstüme bir fenalık gelir gibiydi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi gelmek — 1) yaramak Ağrılarıma bu ilaç iyi geldi. 2) giyecek, üstüne olmak, uygun olmak Palto üstüne iyi geldi. 3) uğurlu gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı ağzına (veya boğazına) gelmek — 1) büyük bir tehlike karşısında ölecekmiş gibi bir korkuya kapılmak Bunlardan biri elimden kayarak ayağım üstüne şiddetle düşüverdi, az kalsın canım ağzıma gelecekti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) aşırı duygulanmak, çok heyecanlanmak Bitip tükenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
binişmek — nsz 1) İki parçadan biri, öbürünün üstünde olmak 2) Kas kirişleri birbiri üstüne binmek 3) Kırık bir kemiğin iki parçası birbiri üstüne gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
allak bullak olmak — 1) çok karışık duruma gelmek, altı üstüne gelmek, karmakarışık olmak, düzeni bozulmak Bütün insanların içleri dışına çevrilse dünya allak bullak olur. N. Araz 2) mec. karışmak Kötü haberi alınca kafası allak bullak oldu. 3) mec. şaşkına dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
birbiri — zm. Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu O zaman on dört paşa, büyük, hudutsuz bir hayret içinde İzzet Paşa nın, sonra da birbirlerinin yüzüne baktılar. N. S. Örik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller birbiri için yaratılmış olmak birbirine … Çağatay Osmanlı Sözlük