- el kaldırmak
- 1) oy verdiğini veya söz istediğini elini kaldırarak belirtmek2) birine vurmaya kalkışmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokunulmazlığını kaldırmak — anayasa veya uluslararası gelenekler gereğince, kişiye tanınan ilişilmez olma durumunu ortadan kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadeh kaldırmak — herhangi birini veya bir şeyi onurlandırmak için içmeden önce kadehleri yukarı kaldırmak Localarda kadınlar erkekler, kadeh kaldırıyorlar, gülüşüyorlardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortadan kaldırmak — 1) saklamak 2) yok etmek Önemli olan, kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktır. S. F. Abasıyanık 3) mec. öldürmek Mithat Paşa ve emsalini ortadan kaldırmak için ... Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ambargoyu kaldırmak — ambargo ile ilgili yasaklamayı kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak kaldırmak — bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını açık bırakarak kapalı eli yukarı kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dörtnala kaldırmak — dörtnal koşturmaya başlamak Atı dörtnala kaldırdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hastaneye kaldırmak (veya yatırmak) — tedavi amacıyla hastaneye götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
katmer kaldırmak — hlk. karışıklık çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazan kaldırmak (veya devirmek) — tar. 1) yeniçeriler yemek pişirilen kazanı devirerek ayaklanmak, isyan etmek İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu. A. Ş. Hisar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahalleyi ayağa kaldırmak — bağırıp çağırarak konu komşuyu tedirgin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük