- söz vermek
- bir işi yapacağını kesinlikle bildirmek
Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikrar vermek — söz vermek İkrar verdi cahil gönlüm inandı / Seherin yelleri esti gelmedi. Karacaoğlan … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz kesmek — genellikle evlenmek için anlaşıp kesin karar vermek O evlenmek üzere söz kesmiş, işi pişirmiş. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz altında kalmamak — 1) bir kimsenin kendisine dokunan sözüne gereken cevabı vermek 2) kendisini inciten, itham eden veya rahatsız bir duruma düşüren söze gereken karşılığı verip durumu düzeltmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
randevu vermek — belli bir saatte, belli bir yerde biriyle buluşmak için söz vermek Az sonra birbirimize randevu vermişiz gibi ben de gelirim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepki vermek — herhangi bir etkiye karşı söz veya davranışla karşılık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek — borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz; borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten kurtulmanın çıkar yolu ise ölmektir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
almadan vermek Allaha mahsus — tükenmez hazinesi bulunan, bir şeyi almaya gereksinimi olmadan verebilen yalnızca Tanrı dır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
vaatte bulunmak — söz vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
VA'D — Söz verme. Söz verilen şey. Bir kimsenin yapacağına veya yapmayacağına dâir söz vermiş olduğu husus. Bir şeyi yapmak veya bir şey için söz vermek va ddır. Hayır işlenecek iş için masdar va d veya vaide dir. İşlenecek şey şer ise; ev ide denir.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük