gerileyici benzeşme — is., dbl. Kelimelerde sonraki sesin önceki sesi etkilemesi: Eczacı > ezzacı, çarşanba > çarşamba gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilerleyici benzeşme — is., dbl. Kelimede önceki sesin sonraki sesi etkilemesi yok dur > yoktur, gelmiş dir > gelmiştir … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzak benzeşme — is., dbl. Bir kelimede bir sesin uzakta bulunan başka bir sesi etkilemesi: Etmek > ekmek, tepme > tekme gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakın benzeşme — is., dbl. Kelimede yan yana düşen iki ünsüzün birbirine etkisi: sütcü > sütçü, yurtdaş > yurttaş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEŞABÜH — Benzeşme. Birbirine benzeme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
analoji — is., Fr. analogie 1) Benzeşim, benzeşme 2) dbl. Örnekseme 3) man. Andırış … Çağatay Osmanlı Sözlük
asimilasyon — is., biy., Fr. assimilation 1) Özümleme 2) dbl. Benzeşme 3) top. b. Farklı kökenden gelen azınlıkları veya etnik grupları, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme sürecinin sonu … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzeşik — sf., ği, geom., mat. Benzeşme özelliği gösteren … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzeşim — is. 1) Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme 2) mat. İki şeklin kenarlarının uzunlukları arasındaki oran değişmemekle birlikte, karşılıklı açılarının eşit bulunması durumu, benzer Birleşik Sözler benzeşim oranı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönüşme — is. 1) Dönüşmek işi, tahavvül 2) dbl. Benzeşme … Çağatay Osmanlı Sözlük