benzetme

benzetme
is.
1) Benzetmek işi
2) ed. Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih

Bütün tumturaklı sözleri, bütün az rastlanır benzetmeleri tekrarladı.

- A. İlhan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • çe — benzetme edatı, II I, 207bkz: ça …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TANZİR — Benzetme. Benzetilme. Nazire yapma. * Bir yazının şekil ve mâna bakımından benzerini yazma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • teşbihte hata olmaz (veya olmasın) — 1) benzetme yapılırken bundan alınılmamasını istemek için kullanılan bir söz 2) benzetme yapılırken dikkatli olunmalıdır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzetebilmek — i, e Benzetme imkânı veya olasılığı bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzeti — is., ed. Benzetme Birleşik Sözler benzeti ressamı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzetilmek — nsz Benzetme işine konu olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzetiş — is. Bir şeyi başka bir şeye benzetme işi veya biçimi Hoşa gidecek benzetişler buluyorlar, gülümsüyorsunuz. N. Ataç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzetmeli — sf. İçinde benzetme bulunan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • edebî sanat — is., ed. Edebiyatta anlatımı zenginleştirmek, renklendirmek ve daha çarpıcı bir duruma getirmek için temelde benzetme esasına dayalı söz ve manaya bağlı anlatım inceliği ve özelliği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyasi — sf., esk., Ar. ḳiyāsī 1) Uygulama ve benzetme ile elde edilen 2) Kurala göre yapılmış, kurallı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”