- yüreği yanmak
- 1) çok acımak
Nahit onu yorgun, kederli ve umutsuz, sitem yüklü görmüştü. Yüreği yanmıştı.
- T. Buğra2) felakete uğramak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nahit onu yorgun, kederli ve umutsuz, sitem yüklü görmüştü. Yüreği yanmıştı.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ciğeri yanmak — çok acı ve sıkıntı çekmek, büyük bir acıya uğramak, yüreği yanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ciğer kebap olmak — büyük bir acıya uğramak, yüreği yanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateş almak — 1) yanmak, tutuşmak 2) ateşli silah patlamak 3) mec. coşmak Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parlar, gönlü ateş alır. M. Ş. Esendal 4) mec. telaşlanmak, heyecanlanmak 5) mec. öfkelenmek 6) mec. acele davranmak, acele etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük