- göze girmek
- davranış ve yetenekleriyle ilgi ve önem kazanmak
Bu müddet içinde göze girmek, göze girip de takımda yer almak için canını dişine takarak didinir durur.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu müddet içinde göze girmek, göze girip de takımda yer almak için canını dişine takarak didinir durur.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
göze girmek — beğenilmek … Beypazari ağzindan sözcükler
riske girmek (veya risk almak) — zararı göze almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyarcık — is., ğı Yaşlılara karşı acıma ifadesi olarak kullanılan bir söz İhtiyarcık, onlara karınca kaderince yararlı olmak, göze girmek ister. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
külah kapmak — düzen, dalavere ile bir işin başına geçmek Hatta bunlar arasında öyleleri vardır ki zamana ayak uydurmak, göze girmek ve külah kapmak için gâvur mukallitliğinde birbiriyle âdeta yarışa girişmişlerdir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük