- içine almak
- kapsamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çember içine almak (veya çembere almak) — kuşatmak İktidar muhalefet partilerini gittikçe daralan bir çember içine alıyor. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
avucunun içine almak — bir kimseyi baskı ve etkisi altına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine çekmek — 1) soluk almak 2) mec. bilincine varmak, anlamak Bu barut kokulu alçaklık ve zorbalık havasını uzun uzun, derin derin içine çekti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
darasını almak — içine bir şey konulacak kabın ağırlığını tartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
duman almak — 1) sis kaplamak, sis bürümek 2) sigara dumanını içine çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
su almak — 1) suyu içine çekmek Ayakkabılarım su alıyor. 2) den. su yapmak 3) den. gemiye içme suyu doldurmak 4) tıp herhangi bir organdan tedavi maksadıyla su boşaltmak 5) mec. bozukluk, yozlaşma başlamak Bu güven bir yerinden su alıyorsa o gediği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dâhil etmek — içine almak, katmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiva etmek — içine almak, içinde bulundurmak, içermek, kapsamak Temel hak ve hürriyetler kişinin ... ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
istiap etmek — içine almak, sığdırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük