- yerini bulmak
- 1) uygun olan yerde olmak
Depremden sonra gönderilen battaniyeler yerini buldu.
2) kendine yakışan makamı, durumu bulmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Depremden sonra gönderilen battaniyeler yerini buldu.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yerini beğenmek — bitki yerini gelişmesine çok uygun bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevmek — i, er 1) Sevgi ve bağlılık duymak Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı. Ö. Seyfettin 2) Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertesine gelmek — tam yerini ve zamanını bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük