- gözü yılmak
- daha önceden denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek
Artık bu tedaviden bıkmış usanmış, adamakıllı gözü yılmıştı.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Artık bu tedaviden bıkmış usanmış, adamakıllı gözü yılmıştı.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yılmak — den, ar 1) Bir işten gözü korkup vazgeçmek On beş dakika içinde onlar kadar yılmış, onlar kadar güçten kuvvetten kesilmişti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bıkmak, usanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük