cehre

cehre
mahrem, hademe, baçı, nuker

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • çehre — is., Far. çihre, çehre 1) Yüz (II) Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım. N. H. Onan 2) mec. Görünüş 3) mec. Kimlik Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür. A. H. Tanpınar 4) mec. Somurtkanlık Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cehre — is., esk., Far. cehre Pamuk, yün, ipek vb.ni eğirip iplik durumuna getirmeye yarar araç, iğ …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çehre züğürdü — is. Yüzü çirkin olan kimse Bayan zengindir, gençtir de gelgelelim çehre züğürdüdür. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çehre almak — tavır takınmak Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çehre etmek — surat etmek Bir şeyim yok, asabım bozuk diye cevap veriyor, çehre ediyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çehre — (F.) [ ﻩﺮﻬچ ] yüz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • CEHRE — Açıkta ve belli olan şeyler. * Pamuk ve ipek sarılan masura …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÇEHRE — f. Vech, yüz, surat. * Mc: Surat asmak, dargınlık. * Görünüş, şekil, zahir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çehre — yüz, sime …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ÇEHRE-NÜMUD — f.Yüzünü gösteren, yüz gösterici …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”