- beyazımtırak
- sf., -ğı
Beyazımsı
Diyarbakır'a yaklaştıkları zaman güneş yükselmiş, ovayı her günkü beyazımtırak duman sarmıştı.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Diyarbakır'a yaklaştıkları zaman güneş yükselmiş, ovayı her günkü beyazımtırak duman sarmıştı.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ada çayı — is., bit. b. 1) Ballıbabagillerden, yurdumuzda çok yetişen tüylü ve beyazımtırak yaprakları olan güzel kokulu bir bitki, dağ çayı (Salvia officinalis) 2) Bu bitkiden yapılan sıcak içecek Bize iki ada çayı yap. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyazımsı — sf. Rengi beyazı andıran, beyaza benzeyen, beyazımtırak Kuzeydoğudan esen poyraz, ay ışığında beyazımsı görünen asfalttan geçerek vadiye indi. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
oligoklaz — is., jeol., Fr. oligoclase Billur kütlelerde serpme durumunda bulunan, beyazımtırak bir tür feldspat … Çağatay Osmanlı Sözlük