- kabil
- muhasara, abloka, leşkeri ortaya almak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kabil — kabíl adj. m., s. m., pl. kabíli ( bili); adj. f., s. f. kabílă, pl. kabíle Trimis de gall, 30.01.2008. Sursa: DOOM 2 … Dicționar Român
kabil — 1. sf., Ar. ḳābil Olabilir, mümkün Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kabil değil 2. sf., esk., Ar. ḳabīl 1) Türlü, gibi, benzer 2) is. Tür, cins Birleşik Sözler bu kabil … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabîl — (A.) [ ﻞﻴﺒﻗ ] gibi, benzeri. ♦ kâbil olmak mümkün olmak, elvermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kabil değil — imkânsız, imkânı yok Şu sırta kadar çıkmazsak kabil değil, faciayı tamamıyla göremezsiniz, diyor. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâbil — (A.) [ ﻞﺑﺎﻗ ] 1. mümkün. 2. yetenekli … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
KABİL — Gibi, türlü, biraz evvel, az önce. Aşikâr. İleri gelen. Kabul eden. * Sınıf, nevi, soy. * Kefil. * Birbirine muhalif kavimden üç beş kişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kabil — kabul eden; kabul edici; olan; olabilir … Hukuk Sözlüğü
kâbil-i kıyas — [ سﺎﻴﻗ ﻞﺑﺎﻗ ] kıyaslanabilir, karşılaştırılabilir … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
KABİL-İ EMÂNET — İnsan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KABİL-İ GAYR-İ TELAKKUH — Gebeliği mümkün olmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük