- karşı
- öte taraf, mezaristan, seray-i humayun; bir şehr-i kadim ismi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşı oy — is. 1) Kırmızı oy 2) Muhalefet etme, karşı gelme … Çağatay Osmanlı Sözlük
karši — karšùs, karši̇̀ bdv. Kar̃šios móterys, kar̃šūs výrai … Bendrinės lietuvių kalbos žodyno antraštynas
karsı — (Naxçıvan) üstüörtülü bazar. – Naxçıvanda da karsı var … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
karşı — hakan sarayı, köşk, I, 255, 423; II I, 374 karşı, zıt, I, 423bkz: karşu iki bey arasındaki uyu;mazlık I, 424 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
karşı karşıya — zf. Yüz yüze Karşı karşıya yere bağdaş kurduk. Halikarnas Balıkçısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karşı karşıya gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Karşı Kilise — Außenwand der Oberkirche Die Johanneskirche (auch St. Jean Kilisesi, türkisch Karşı Kilise) ist eine Höhlenkirche bei Gülşehir in Kappadokien in der türkischen Provinz Nevşehir. Die Johanneskirche ist, wie die meisten der kappadokischen Kirchen,… … Deutsch Wikipedia
karşı akın — is., sp. Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme işi, kontratak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşı düşürüm — is., tic. Ucuzluğa karşı yapılan ucuzluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşı görüş — is., fel., man. Bir teze veya iddiaya karşı yeni ve değişik önerme getirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşı çıkmak — 1) dışarıdan gelenleri karşılamaya gitmek Edirne nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış. R. E. Ünaydın 2) bir düşünceye katılmamak, cephe almak … Çağatay Osmanlı Sözlük