- karşı çıkmak
- 1) dışarıdan gelenleri karşılamaya gitmek
Edirne'nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış.
- R. E. Ünaydın2) bir düşünceye katılmamak, cephe almak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Edirne'nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış.
- R. E. ÜnaydınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortaya çıkmak — 1) yokken var olmak, meydana çıkmak, türemek ... yani tam muhalefetin istediği gibi bir kabine buhranı ortaya çıkmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) biri kendini göstermek Lanet filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah a ve kullara karşı hezeyan eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önüne çıkmak — 1) rastlaşmak, karşılaşmak, karşısına çıkmak 2) mec. ilk defa görmek, yüz yüze gelmek Kim olursa olsun önüme çıkanla yeniden evleneceğim. S. F. Abasıyanık 3) yolunu kesmek için birdenbire karşı durmak Kasabaya kömür indiren dağ köylülerinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baskın çıkmak (veya gelmek) — karşılaştırma konusu olan kimseyi geçmek, ona karşı üstünlüğünü göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka çıkmak — bir kimseyi başkalarına karşı korumak, kayırmak Annesi arka çıktı da çocuğu dayaktan kurtardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağa çıkmak — 1) eşkıyalık etmek 2) hükûmete karşı gelmek için dağlara çekilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına çıkmak — (birinin) birinden yüz bulup ona karşı pek şımarıkça davranmak Hizmetçi kadınlarla içli dışlı olmamak, onlara mesafeli davranmak gerekirdi, yoksa başınıza çıkarlardı. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhalefet etmek — karşı davranışta bulunmak, karşı çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vaziyet almak — 1) belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, tavır almak, tavır takınmak İşgalden sonra Rumların bize karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını da pekâlâ biliyorduk. Y. K. Karaosmanoğlu 2) karşı çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük