yakmak

yakmak
sirayet etmek, bulaşmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • yakmak — erron. form of yashmak …   Useful english dictionary

  • yakmak — 1. nsz, ar Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek Kına yakmak. Yakı yakmak. 2. i, ar 1) Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. F. R. Atay 2) Ateşle yok etmek Çöpleri yakmak. 3) Işık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakmak — yaklaşmak, dokunmak; yakmak I, 456; I I, 69; II I, 22, 62, 63 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • pire için yorgan yakmak — pireye kızıp yorgan yakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağıt yakmak (veya düzmek veya tutturmak) — ağıt söylemek Çadırı önünde, kanlı gömleği ortaya alıp ağıt yaktılar sabaha kadar. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cep yakmak — çok pahalı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mâni düzmek (veya yakmak) — 1) mâni okumak 2) müzik eşliğinde mâni söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ok meydanında buhurdan yakmak — 1) geniş bir yeri yetersiz bir şeyle ısıtmaya çalışmak 2) önemli bir iş için yetersiz imkânlardan yararlanmaya çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeşil ışık yakmak — uygun olabileceğini, izin verilebileceğini belli etmek Bu anıt, onun kişiliğinin getirdiği bir dokunulmazlıkla daha sonra nice heykellere yeşil ışık yakıyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biber gibi yakmak — 1) deri, göz vb.ni çok acıtmak 2) çok üzmek, dertlendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”