yarmak

yarmak
az ayırmak, teşkik eylemek
sikke, beyaz para, altun, yamu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yarmak — yarmak, bir şeyl keserek zorla yarmak, parçalamak; yere s ınır çizmek, I, 399, 437; II I, 33, 57. 58 para I, 20. 22. 35, 75, 130, 131, 142,143, 168, 175, 180 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yarmak — i, ar 1) Uzunlamasına bölüp ayırmak Odunu yarmak. 2) Buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak 3) Derin yara açmak Aralarına girmemiş olsaydı boğaz boğaza dövüşecekler, birbirlerinin başını gözünü yaracaklardı. R. N. Güntekin 4) Yarık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ablukayı yarmak — kuşatılan bölgeyi zor kullanarak yarıp geçmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çemberi yarmak — bir veya birkaç noktayı delerek kuşatmadan kurtulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kılı kırk yarmak — titiz ve ayrıntılı bir biçimde incelemek, önemle üstünde durmak Senin gibi kılı kırk yaran bir kıza name beğendirme başarısından dolayı sevgiliniz beyefendiyi kutlarım. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafa göz yarmak — beceriksizlik göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını gözünü yarmak — bir işi kötü yapmak, bir işi istenildiği gibi yapmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FEL' — Yarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HAR' — Yarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HARR — Yarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”