- yırtmak
- yertmek, vücude getirmek, kemale irişdirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yırtmak — I, 323, 341; III, 435 sıkışma III, 4bkz: yuş iniş, yokuş III, 4, 143 § art yokuş iniş III, 4 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yırtmak — i, ar 1) Kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri parçalamak Yürürken sert bir şey paçamı yırttı, çepeçevre dikenli bir tel... F. R. Atay 2) Vücudu kanatacak kadar derin çizmek Kedi çocuğun elini yırttı. 3) Yok etmek, bastırmak 4) Sağrısını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefeni yırtmak — ağır bir hastalıkta ölüm tehlikesini atlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlığı deşmek (veya yırtmak) — 1) karanlıkta görmeye çalışmak, aydınlığa çıkmak için çaba harcamak Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu. H. R. Gürpınar 2) mec. büyük sıkıntı ve üzüntüden kurtulmak için çabalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıçını yırtmak — kaba 1) bağırıp çağırmak 2) bütün gücünü kullanarak uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğsünü yırtmak — coşkunluğunu ortaya koymak, coşmak, cıvıldamak Sevda mevsimi gelince kuşlar bin türlü teranelerle minimini göğüslerini yırtarlar. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazını yırtmak — olanca gücüyle bağırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HERZ — Yırtmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BERİKE — Yırtmak. Paralamak. * Un helvası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BESK — Yırtmak. * Yarmak ve ayırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük