bildirmek

bildirmek
-e
1) Herhangi bir şeyi haber vermek

Anası böyle söyledi, gene de gidip kocasına bildirdi.

- M. Ş. Esendal
2) nsz Herhangi bir konuda bilgi vermek

Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur, diye bildir, dedi.

- F. R. Atay
3) -i Anlatmak, ifade etmek

Sadi hem acele acele konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden hiç alamıyordu.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • haddini bildirmek — (birine) sert bir karşılıkla uslandırmak, yola getirmek, cezalandırmak Sabiha Hanım, geline haddini bildirmek için müessir bir çare düşündü. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görüş bildirmek — bir konuda elde edilen düşünce ve deneyimleri vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilam etmek — bildirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beyan etmek — bildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak Bu beklenmedik sevgi gösterileri karşısında ne kadar şaşırıp kaldığını gazete muhabirlerine beyan etmekten çekinmemiştir. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ifham etmek — bildirmek, anlatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tebliğ etmek — bildirmek Çağırsalar çağırsalar, sürgüne gideceğini tebliğ etmek için çağırırlar. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bildüzmek — bildirmek, öğretmek II, 202 ile, beraber. I, 44, 82, 100, 170, 237, 242, 248, 354, 389, 417, 430, 434, 469, 528; I I, 5, 22 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • BEYAN-I İFHAMİYE — Bildirmek ve anlatabilmek için yapılan açıklama …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İ'LAM — Bildirmek. Belli etmek. Anlatmak. * Mahkeme hükmünü bildiren resmi karar yazısı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İBLAG — Bildirmek. Yetiştirmek. Haberdar etmek. Göndermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”