- bir bakıma
- zf.
Başka bir görüşle, başka bir düşünüşle
Nadire Hanım bir bakıma kocasının büyük adam oluşuna seviniyor.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nadire Hanım bir bakıma kocasının büyük adam oluşuna seviniyor.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir nevi — (T. A.) [ ] adeta, bir bakıma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NEV'AN-MA — Bir dereceye kadar, bir bakıma göre, bir suretle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİN-CİHETİN — Bir cihetten, bir bakıma göre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayna — is., Far. āyīne 1) Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum. T. Buğra 2) Karagöz oyununda perde 3) Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikilik — is., ği 1) İki değişik kullanımı veya uygulaması olma durumu 2) mec. Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu, anlaşmazlık Kasabanın tarihi, bir bakıma ikiliklerinin tarihiydi. N. Cumalı 3) esk. İki kuruşluk gümüş akçe 4) müz. Birlik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dengeli kılmak — huzura, düzene kavuşturmak Sevgimde bir azalma olsaydı, bu bir bakıma beni dengeli kılardı. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
Cumhuriyet — Type Daily newspaper Format Broadsheet Owner Cumhuriyet Foundation Founded 1924 Political alignment Kemalism La … Wikipedia
borç harç — is., cı 1) Sürekli borç alıp verme Bir bakıma belki de borç harç içinde beş nüfusla ailesini geçindirmeye uğraşan... H. Taner 2) zf. Borçlanarak Bu arada, yine borç harç, arabayı tamir ettirdi. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilalcilik — is., ği İhtilalci olma durumu, devrimcilik Şair, romantizmi bir bakıma ihtilalcilik olarak ele almak istemiştir. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük