- gelmek
- -den, -e, nsz, -ir
1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı.
- B. S. Erdoğan2) Geriye dönmek... adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim.
- N. Cumalı3) Oturmaya, ziyarete gitmekDün akşam amcamlar bize geldi.
4) İsabet etmekKurşun ayağına geldi.
5) Varmak, ulaşmakDerslerin artık sonuna geldik. Telgraf geldi.
6) Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmekEski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir.
7) Ortaya çıkmak, doğmak8) Belli bir süre dolmakVakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu.
- N. Cumalı9) Belli bir zamana ulaşmak10) Kadar olmakBoyu ancak omzuna geliyor.
11) Çıkmak, yönelmekMerak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.
12) İzlemek, takip etmekÇocuklar arkadan geliyordu.
13) Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmakKahve Brezilya'dan geliyor.
14) Katılmak, eklenmekTürkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.
15) Türemek16) Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmekŞimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.
17) Sonuç çıkmakBu davranışlardan ne gelir bilinmez.
18) Dayanmak, tahammül etmekBirazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.
19) Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamakBizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin.
- R. H. KarayKadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez.
- M. Ş. Esendal20) -e Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmekDediğime geldiniz mi?
21) Etkisini herhangi bir biçimde göstermekBuranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.
22) Kazanılmak, sağlanılmakÇiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.
23) UymakBu ayakkabı sana küçük gelir.
24) Olmak, -e uğramakFelç gelmek. Başımıza bir bela geldi.
25) AkmakBurnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.
26) Düşmek, rast gelmekBuraya ışık gelmiyor.
27) Görünmek, sanılmakBaygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi.
- H. Taner28) -e Uygun düşmekCaddelerde oturmaya gelmez.
- Ö. Seyfettin29) -e Başlamak, ortaya çıkmak30) Mal olmakBu bardakların tanesi yüz liraya geldi.
31) Biriyle birlikte gitmekBen İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?
32) Başlamak, ulaşmakSaati gelince söylerim. Öyle bir zaman gelecek ki...
33) İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiilUykusu gelmek.
34) yar Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluştururAlışageldiğimiz bir anlamı vardı.
35) -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yaparGörmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.
36) Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yaparYola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.
37) ...-dikçe, ...-esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiilBaktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.
38) Herhangi bir sırada bulunmakBaşta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.
Birleşik Sözler- gelgeç- gelgel- varagele- rastgele- taygeldiAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.