- bohçacı
- is.
Gezerek bohça içinde dokuma eşya satan kadın
Bir bohçacı kadın gelmiş, beni sormuş, görmek istemiş.
- S. M. Alus
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir bohçacı kadın gelmiş, beni sormuş, görmek istemiş.
- S. M. AlusÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bocceagiu — BOCCEAGÍU, bocceagii, s.m. (înv.) Negustor ambulant de mărunţişuri (pânză, ace, aţă); tolbaş, coropcar, marchitan. [var.: boccegíu s.m.] – Din tc. bohçacı. Trimis de valeriu, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 BOCCEAGÍU s. v. marchitan. Trimis de siveco … Dicționar Român
basmacı — is. 1) Basma yapan veya satan kimse 2) Pamuklu, tülbent vb. üzerine kalıpla desen basan kimse 3) Bohça ile köylerde eşya satan kadın, bohçacı … Çağatay Osmanlı Sözlük
cemiyet — is., Ar. cemˁiyyet 1) Dernek Gazi nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var. E. İ. Benice 2) esk. Düğün Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti. S. M. Alus 3) esk. Bir olayı veya kişiyi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağrurane — zf., esk., Ar. maġrūr + Far. āne Mağrurca Bohçacı mağrurane güldü. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz bulmak — ilgi ve yakınlık görmek Akça pakça bir hanım gördü mü biraz da yüz buldu mu hemen bohçacı madamlardan birini evine gönderir, pırlanta gerdanlık vadedermiş. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
etrafını almak — (bir şeyin) çevresinde toplanmak, ortaya almak, kuşatmak Ön arabanın karşısına geçerler, bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığa vurarak etrafını alırlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük