eşkü - feda
- et tavuğu
- et tırnak olmak
- et tırnaktan ayrılmaz
- et toprak
- et tutmak
- et unu
- etajer
- etalon
- etamin
- etanol
- etap
- etçi
- etçik
- etçil
- etçiller
- ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
- eteğe varmak
- eteği arı
- eteği ayağına dolaşmak
- eteği belinde
- eteği düşük
- eteği kirlenmek
- eteği temiz
- eteğinde namaz kılınmak
- eteğindeki taşı dökmek
- eteğinden ayrılmamak
- eteğinden el çekmek
- eteğine düşmek (veya sarılmak)
- eteğine eğri
- eteğine pis
- eteğine yapışmak (veya sığınmak)
- eteğini başına atmak (veya sarmak)
- eteğini çekmek
- eteğini tutmak
- eteğiyle mum söndürmek
- etek
- etek açmak
- etek bağı
- etek belde
- etek bezi