- et tırnak olmak
- sıkı aile bağı kurmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kestiği tırnak olamamak — (birinin) bir kimse, söz konusu olan kimseden değerce çok aşağı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
attığı tırnak kadar olamamak — (bir kimse birinin) bir kimse, sözü edilenden daha değersiz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
et — is. 1) İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf. 2) Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi. H. Taner 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… … Çağatay Osmanlı Sözlük
badem — is., bit. b., Far. bādām 1) Badem ağacı 2) Bu ağacın yaş veya kuru yenilen yemişi Birleşik Sözler badem ağacı badem bıyık badem ezmesi badem gözlü badem içi badem kürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
iz — is. 1) Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzatmak — nsz 1) Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak Saç uzatmak. Tırnak uzatmak. 2) i Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
VÜCUD — Varlık. Var olmak. Bulunmak. * Cesed, cisim, ten, gövde.(Vücud mertebeleri muhteliftir. Ve vücud âlemleri ayrı ayrıdır. Ayrı ayrı oldukları için, vücudda rüsuhu bulunan bir tabaka i vücudun bir zerresi, o tabakadan daha hafif bir tabaka i vücudun … Yeni Lügat Türkçe Sözlük