boşboğaz — sif. Ağzına və ağlına gələni danışan, boşuna danışan, mənasız danışan; hərzəgu, naqqal, gəvəzə. Boşboğaz adam. – Bizim bəzi boşboğaz yazıçılarımız da oxşayırlar haman təbiblərə ki, azarlının nəbzinə baxandan sonra, «xudahafiz» deyib, börklərini… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
BOŞBOĞAZ — t. Yerli yersiz mutlaka bir şey söylemeden içi rahat etmiyen. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan.(Eşyada olan asvat, birer savt ı vücuddur: Ben de varım derler. O kâinat ı sâkit birden söze başlıyor. Bizi câmid zannetme ey… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
boşboğaz — şakacı boş kunuşan … Beypazari ağzindan sözcükler
MİŞYA' — Boşboğaz. Çok konuşan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağzı kalabalık — sf., ğı Birbirini tutmayan sözler söyleyen, yerli yersiz konuşan, boşboğaz (kimse) Ata bu yılışık ve ağzı kalabalık heriften hazzetmez. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayran ağızlı — sf., argo 1) Ayran budalası 2) Boşboğaz, geveze … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş — sf. 1) İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler. A. Gündüz 2) Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal Boş kadro. 3) Yapılacak işi olmayan, işsiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşboğazlık — is., ğı Boşboğaz olma durumu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller boşboğazlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatlak zurna — is. Çirkin sesli, geveze, boşboğaz kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük