büyükçe

büyükçe
sf.
1) Biraz büyük

Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter.

- Z. Selimoğlu
2) mec. Oldukça önemli

Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • gocamanca — büyükçe …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • açılagomak — büyükçe bir boşluk açılmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • galgan — büyükçe diken, genellikle buğday tarlalarının ortasında olur …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число …   Википедия

  • badya — is., Rum. Ağzı geniş, yayvan, büyükçe su kabı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozma — is. 1) Bozmak işi 2) sf. Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu. E. Bener Birleşik Sözler gemi bozma onluk bozma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabaca — sf. 1) İrice, büyükçe 2) zf. Kaba bir biçimde Kendisini de pek kabaca kovan adamı gördü. O. C. Kaygılı 3) zf. Yaklaşık olarak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lüp — is., argo 1) Emek vermeden ele geçirilen şey Lüpe bayılır. Lüp buldu mu dayanamaz. 2) Büyükçe bir şeyin birdenbire ve kolaylıkla yutulmasını anlatan ses …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mahalle — is., Ar. maḥalle 1) Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri Mahallemizin bunca yıllık kasabı, bakkalı bir gece yok oldular. N. Cumalı 2) Bu parçalarda oturan insanlarin tamamı Birleşik Sözler mahalle arası… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malı taşı — is., den. Bazen kayıklarda çıpa yerine kullanılan, ipe bağlı büyükçe taş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”