çalkantı sacı — is., den. Dip tankında bulunan sıvının hareketini yavaşlatan metal perde … Çağatay Osmanlı Sözlük
karışık — sf., ğı 1) Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş Karışık salata. 2) Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız 3) Saf olmayan Karışık süt. 4) Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynamak — nsz 1) Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak Su, 100 °C de kaynar. 2) Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
sac — is. 1) Yassı demir çelik ürünü 2) sf. Bu üründen yapılmış olan Yüksek bir kahve masası, üstünde minimini bir sac soba. R. N. Güntekin 3) Bu nesneden yapılmış dışbükey pişirme aracı Esmer, sacda pişirilmiş bir somun ekmeği, eliyle parçalayıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
telâtum — (A.) [ ﻢﻃﻼﺕ ] çalkantı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü