- çeneli
- sf.
1) Çenesi olan2) mec. Çok konuşan, çenebazBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Krimtataren — Krịmtataren, turksprachiges Volk, ursprünglich auf der Krim siedelnd; es bildete sich im Laufe des Zerfalls der mongolisch beherrschten Goldenen Horde v. a. aus unterworfenen Kumanen und anderen Turkstämmen; durch Vermischung mit Genuesen,… … Universal-Lexikon
çenebaz — sf., esk., Far. çānebāz Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse) Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenet — is., di, bit. b. 1) Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk 2) hay. b. İstiridye vb. iki çeneli yumuşakçalarda, kolsu ayaklılarda kavkının iki parçasından her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
çerçevelemek — i 1) Bir şeyi çerçeve içine almak İnce çeneli uzun yüzünü siyah yemeni sımsıkı çerçeveliyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeye çerçeve geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelincik — is., ği, bit. b. 1) Yazın kırlarda, özellikle ekin tarlalarında yetişen, kırmızı ve otsu bitki, gün gülü (Papaver rhoeas) 2) hay. b. Sansargillerden, ince uzun yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan (Mustela nivalis) 3) hay. b. Mezgitgillerden,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AVUKAT — Mahkemede ücret mukabilinde taraflardan birinin müdafaasını ve davasını üzerine alan hukukçu. * Mc: Müdafaaya muktedir, çeneli, cerbezeli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük