- çıkışma
- is.
1) Çıkışmak işi2) Birine sert sözler söyleme
Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Allah müstahakını versin — çıkışma bildiren bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
amuşmak — çıkışma veya kınamadan dolayı apışıp kalmak. I, 190 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tutuş — çıkışma, çekişme I, 367 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
behey — ünl. Çıkışma bildirmek için kullanılan bir söz Behey Allah tan korkmaz! H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkışabilmek — e Çıkışma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
melamet — is., esk., Ar. melāmet Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma … Çağatay Osmanlı Sözlük
zart zurt — is. Kendini önemli kişi olarak göstermek için yüksekten atıp tutarak çıkışma, kaba kuvvet gösterisi Küçük bey tutturmuş, yok provalara gelmiyormuşum, yok rolümü ezberlemiyormuşum zart zurt. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zart zurt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zılgıt — is., tkz. 1) Korkutma, çıkışma, gözdağı, azarlama 2) Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin bazı yerlerinde genellikle düğünlerde eğlenmek amacıyla dili ağız içinde değişik bir biçimde oynatarak ahenkli bir ses çıkarma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
itâb — (A.) [ بﺎﺘﻋ ] azarlama, paylama, çıkışma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
muâheze — (A.) [ ﻩﺬﺧاﺆﻡ ] çıkışma, azarlama, paylama … Osmanli Türkçesİ sözlüğü