çocuk oyuncağı hâline getirmek — yeteneksiz kimselerin karışmasıyla bir işi değerinden düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEL'ABE-İ SIBYÂN — Çocuk oyuncağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cıngırdak — çocuk oyuncağı … Beypazari ağzindan sözcükler
ÜLHİYYE — Çocuk oyuncağı, oyuncak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
balon — is., Fr. ballon 1) Isıtılmış hava veya havadan daha hafif bir gazla doldurulan, atmosferde uçabilen, küre biçiminde araç 2) Hava veya gazla doldurulmuş, kauçuktan yapılan çocuk oyuncağı 3) Karnı yuvarlak ve şişkin, boynu dar cam kap 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıldak — is., ğı 1) Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça 2) Elde çevrildikçe gürültülü ses çıkaran, değirmi biçiminde bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngırdak — is., ğı 1) Çıngırak 2) Çocuk oyuncağı olarak kullanılan saplı bir tür çıngırak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırıldak — is., ğı 1) Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı 2) Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç 3) Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynana zırıltısı — is. Bir sap etrafında çevrilen, çevrildikçe takırtılı bir ses çıkaran çocuk oyuncağı … Çağatay Osmanlı Sözlük