- derli toplu
- sf.
1) Düzenli, dağınık olmayan, düzen verilmiş2) zf. Düzenli bir biçimde
Hem ev idaresi bakımından daha derli toplu yaşarız.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hem ev idaresi bakımından daha derli toplu yaşarız.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
toplu — sf. 1) Topu olan Toplu tabanca. 2) Hepsi bir arada bulunan, toplanmış Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır. N. Cumalı 3) Birlikte yapılan, kombine 4) Düzenlenmiş, dağınık olmayan Toplu bir oda. 5) Topunu,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tertipli — sf. 1) Düzenli, derli toplu, yerli yerinde Bereket ki burada, her şey tertipli idi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Dağınıklıktan hoşlanmayan, düzenli (kimse) 3) zf. Düzenli, derli toplu bir biçimde 4) mec. Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
apiko — is., den., İt. a picco 1) Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması 2) sf., argo Hazır, tetik 3) sf. Derli toplu, süslü, şık Apiko bir genç gelir. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
cemiyetli — sf. Cemiyet içinde geçen, derli toplu, dağınık olmayan ... o kadar cemiyetli bir hayatımız vardı ki bir türlü bırakamadım. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çukur — is. 1) Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı. M. Ş. Esendal 2) Çene ve yanaktaki gamze Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı. R. H. Karay 3) mec. Mezar Ben, bir ayağı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derneşik — sf., ği, hlk. Derli toplu, düzenli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvracık — sf., ğı, hlk. 1) Derli toplu ve işi kolay Kıvracık bir ev. 2) Ayağına çabuk, hamarat Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
metodik — sf., ği, Fr. méthodique 1) Yöntemli Yazdığı anıları metodik bir şekilde inceleyen bu kürsü oldu. H. Taner 2) Düzenli, derli toplu … Çağatay Osmanlı Sözlük
muntazam — sf., Ar. muntaẓam 1) Düzgün 2) Düzenli, derli toplu Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken... P. Safa 3) zf. Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
orospu bohçası — is., hlk. 1) Derli toplu olmayan, sarsak ve düğümlü, düğümleri tavşan kulaklı, kötü düzenlenmiş bohça 2) Acele yapılmış, fındık yerine az miktarda ceviz konmuş, ekmek içi iyi ezilmemiş, sarımsakları diş diş kalmış bir tür tarator … Çağatay Osmanlı Sözlük